Kannabidiol (CBD), kenevir bitkisinde bulunan doğal bir bileşiktir. Kannabidiol (CBD), kenevir bitkisinde bulunan psikoaktif olmayan bir bileşiktir.
CBD yağı ise, bu bitkinin özünden ayrıştırılıp zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, kenevir tohumu yağı gibi yağlarla karıştırılmasıyla elde ediliyor.
Kannabidiol Yağı kaygıyla savaşmaya yardımcı olabilir. Bu, zihinsel yorgunluk, kaygı ve hatta uyku bozukluklarıyla mücadele için en güncel terapötik tedavilerden biridir.
CBD’nin insanlar ve hayvanlar üzerinde tedavi edici etkileri vardır. Esasen, CBD kaygı, depresyon, uykusuzluk, halsizlik ve daha fazlasını tedavi etmek için kullanılır.
Kaygı, günümüz toplumunda çok yaygın bir sorundur. Sanılanın aksine sadece yaşlıları değil gençleri de etkiliyor. Aslında, WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) belirttiği gibi, depresyon gibi zihinsel bozuklukları ağırlaştırabilir. Bu nedenle, yüksek stres ve kaygı olaylarını uzak tutmak gerekir.
Kannabidiol yağı (veya kenevir yağı), gelecekteki sağlık tedavileri için büyük umut vaat eden umut verici bir doğal takviyedir.
Bu yazıda, anksiyete için kannabidiol yağı’nın özellikleri ve bu patolojiye sahip hastaların refahını nasıl etkilediği hakkında konuşacağız.
Anksiyete Bozukluğu
Hastaya ve yaşanan kaygının türüne göre kullanılabilecek farklı tedaviler vardır. Ancak genel olarak tedavi psikoterapi, diğer tetikleyici anksiyete bozukluklarının tedavisi ve ilaç tedavisi olabilir.
Son yıllarda, marihuananın tedavi amaçlı kullanımı düzenlenmiştir, ancak kannabidiol yağı, esrarın öforik olmayan bileşenidir, bu nedenle terapötik faydaları vardır.
Yeni Zelanda’da 400 hasta üzerinde yürütülen bir klinik araştırma, kannabidiol‘ün anksiyete bozukluğu olan hastalara yardımcı olabileceğini göstermiştir. Araştırmada, kenevir yağının kannabidiol açısından zengin olduğu, bu nedenle kaygı, stres ve hatta kas ağrıları için bir tedavi olarak kullanıldığı bulundu.
Diğer gözlemsel klinik araştırmalar, tıbbi esrar kullanımının sinir sisteminin tepkisini etkileyen ve tabii ki aşırı stres olaylarını azaltan antidepresan ve anksiyolitik etkilerini göstermiştir.
Tabii ki, kaygı düzeyine göre uygun dozu tartmak için daha büyük çalışmalara ihtiyaç vardır.
Kaygıyla mücadele
Erkek hayvanlarda yapılan klinik öncesi çalışmalar, kannabidiol yağıı’nın olumlu sonuçlarını göstermiştir, serotonin 5-HT1A reseptörünün insidansı vurgulanmıştır.
Gönüllü hasta gruplarında da klinik deneyler yapılmıştır. Bu çalışmalardan biri Brezilya’da yapıldı ve Revista Brasileira de Psiquiatría’da bir makalede yayınlandı.
57 erkek denek alındı ve farklı dozlarda kannabidiol yağı verildi, plasebo da verildi. Sonuçlar, 300 mg kannabidiol yağı dozunun konuşma kaygısını azaltmada önemli etkileri olduğunu gösterdi. Diğer gruplar; plasebo alanlar dahil hiçbir değişiklik göstermedi.
Sıkı tıbbi araştırmalar, kannabidiol yağı’nın kaygı için güvenli ve etkili bir tedavi sunabileceğini göstermektedir.
Elbette bu konuda daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır, ancak tetrahidrokannabinolün (THC) aksine kannabidiol yağı’nın bağımlılık veya kötüye kullanım riskine neden olmadığı kanıtlanmıştır. Ayrıca vücut çok iyi tepki verir, bu nedenle çoğu hastada yan etkilere neden olmaz.