
Giriş ve Hastalığın Tanımı
Giriş
Multipl skleroz (MS), diğer semptomların yanı sıra genellikle koordinasyon ve denge sorunları, kas zayıflığı, görme değişiklikleri ve düşünme güçlükleri ile kendini gösteren bir bağışıklık bozukluğuna neden olan bir hastalıktır.
Farklı ülkelerde her yıl binlerce kişinin multipl sklerozdan muzdarip olduğu ve her yıl bunlara yeni vakaların katıldığı tahmin ediliyor. Multipl skleroz vakalarının %70’i 20 ila 40 yaşları arasında görülür ve genç yaştaki bireyler arasında ikinci sakatlık nedeni olarak kabul edilir.
Bugüne kadar bu Multipl skleroz (MS) hastalığının tedavisi yoktur, ancak bazı ilaçlar hastalığın daha yavaş ilerlemesini sağlayabilir.
Bu makalede, Multipl skleroz (MS) hastalığının nelerden oluştuğunu, semptomlarını, nedenlerini ve tedavisini açıklacağız.
Multipl skleroz (MS) Nedir?
Multipl skleroz, miyelin (sinirleri kaplayan madde) ve omuriliği etkileyen ve bu sinir liflerinin normal performansını engelleyen sklerotik plakların ortaya çıkmasına neden olan kronik bir otoimmün hastalık olarak kabul edilir.
Multipl skleroz ile bağışıklık sistemi, sinir liflerini çevreleyen ve yalıtan ve sinirlerin uyarıları hızlı bir şekilde iletmesine izin veren yağlı madde olan miyeline saldırır.
Bu şekilde beyin ve vücudun geri kalanı arasında iletişim sorunlarına neden olur. Hastalığın ileri evrelerinde multipl skleroz sinirlerde kalıcı ve geri dönüşü olmayan bozulmalara veya hasarlara neden olabilir.
Nedenleri
Multipl Skleroz Nedenleri
Gerçekte, multipl sklerozun nedeni hala bilinmemektedir. Bununla birlikte, bazı tıbbi araştırmalar, vücudun kendi miyeline karşı antikor ürettiği bir bağışıklık anormalliğini tetiklemekten bilinmeyen bir virüs veya antijenin sorumlu olabileceğini öne sürdü.
Bu bağışıklık mekanizması kan dolaşımındaki beyaz kan hücrelerini harekete geçirir.Sinir sistemine ulaştıklarında savunma mekanizmalarını zayıflatarak miyeline saldıran ve yok eden diğer elementleri harekete geçirirler.
Beyindeki ve omurilikteki sinir liflerini örten ve koruyan yağlı madde olan miyelin, genellikle elektrik tellerini kaplayan yalıtkan tabakaya benzer. Yani miyelin hasar gördüğünde ve sinir lifi açığa çıktığında bunun üzerinden gönderilen mesajlar yavaşlar veya kesintiye uğrar (nöronal bağlantıda problemler vardır).
Sinir liflerinin bu koruyucu tabakasına verilen zararın bir sonucu olarak, zamanla merkezi sinir sisteminin farklı noktalarında farklı alanları etkileyen ve diğerleri arasında motor, duyusal, denge ve dil bozuklukları üreten yara izleri ortaya çıkar.
Risk Faktörleri
Multipl Skleroz Risk Faktörleri
Bu hastalık karmaşıktır, Sigara içmek, D vitamini eksikliği veya Epstein-Barr virüsü enfeksiyonu gibi farklı genetik ve çevresel faktörlerle ilişkilidir.
Multipl skleroz riskini artırabilecek bazı faktörler ise şunlardır:
- Cinsiyet: Kadınların, tekrarlayan-düzenleyen multipl skleroza sahip olma olasılığı erkeklere göre iki ila üç kat daha fazladır.
- Yaş: Her yaşta ortaya çıkabilmesine rağmen 20-40 yaş arası kişilerde daha sık görülmektedir.
- Irk: Beyaz insanlar, özellikle Kuzey Avrupa’dan gelenler, dünya nüfusunun geri kalanına kıyasla multipl skleroz riski altındadır.
- Aile geçmişi: Multipl sklerozlu ebeveynlerin çocukları bu hastalığı geliştirme riski daha yüksektir.
- İklim: Multipl skleroz, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzey eyaletleri, Yeni Zelanda, güneydoğu Avustralya ve Avrupa dahil olmak üzere ılıman iklime sahip ülkelerde daha yaygındır.
Belirtileri
Multipl skleroz belirtileri
Multipl sklerozun belirti ve semptomları, sinir hasarının derecesine ve hangi sinirlerin etkilendiğine göre değişir. Bu nedenle, bazı hastalar yardımsız yürüme veya tamamen yürüme yeteneğini kaybedebilirken, diğerleri herhangi bir yeni semptom ortaya çıkmadan uzun remisyon dönemleri geçirebilir.
Multipl sklerozlu çoğu insan, günler veya haftalar içinde ortaya çıkan ve daha sonra kısmen düzelen yeni veya nükseden semptomların olduğu, tekrarlayan bir hastalık seyrine sahiptir.
Hastalığın bazı belirtileri şunlardır:
- Görsel problemler: Bulanık veya çift görme, hızlı ve istemsiz göz hareketleri ve tam görme kaybını içerir.
- Denge ve koordinasyon sorunları: Denge kaybı, bacak zayıflığı, kas sertliği, koordinasyon eksikliği, yürürken dengesizlik, baş dönmesi ve baş dönmesi yaşayabilirler.
- Konuşma sorunları: Bunlar arasında seslendirmede yavaşlık ve konuşma ritmindeki değişiklikler sayılabilir.
- Bilişsel ve duygusal bozukluklar: Kısa süreli hafıza, konsantrasyon veya akıl yürütme ile ilgili sorunlar gibi.
- Mesane ve bağırsak sorunları: Sık idrara çıkma, kabızlık ve bazen idrar kaçırma gibi.
- Tükenmişlik: Günlük aktiviteleri gerçekleştirirken genel yorgunluk yaşarlar.
Tedavisi
Multipl skleroz tedavisi
Bir nörolog, hastanın tıbbi geçmişine ve fizik muayenesine dayanarak hastalığı teşhis edebilir ve ayrıca MRI kullanarak veya lomber ponksiyon yoluyla tanı koyabilir.
Son zamanlarda, interferon beta enjeksiyonları bir tedavi olarak önerilmiştir. Halen araştırılmakta olan diğer umut verici tedaviler arasında, vücudun kendi miyeline saldırmasını engelleyebilecek diğer interferonlar, oral miyelin ve kopolimer 1 bulunmaktadır.
Öte yandan plazmaferez ve intravenöz gama globulinin faydaları henüz bilimsel olarak ortaya konmamıştır.
Bazı uzmanlar, multipl sklerozun akut semptomlarını tedavi etmek için oral yoldan alınan prednizon veya intravenöz olarak verilen metilprednizolon gibi kısa süreli kortikosteroidler kullanır.
Önlenmesi
Multipl skleroz önlenebilir mi?
Hastalığın gerçek nedeni şu anda bilinmediğinden, önlenmesi için daha etkili önlemler almak mümkün değildir.
Bununla birlikte, bazı uzmanlar aşağıdaki önerileri vermiştir:
- Güneş ışığına alışılmış ve sağlıklı maruz kalma: D vitamini eksikliği gibi hastalığın gelişimi ile ilgili faktörlerden birinin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
- Nöroloğa sık ziyaretler: Patoloji teşhisi konulduktan sonra, nöroloğa düzenli ziyaretler yapılması tavsiye edilir, böylece yeterli bir takip yapabilir ve hastalığın evriminin her aşamasıyla yüzleşmek için tavsiyelerde bulunabilir.
Multipl skleroz, sinir sistemini etkileyen korkunç bir hastalıktır. Tedavisi olmamasına rağmen, bundan muzdarip olanlar daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmak için yardım alabilirler.